KURU GÖZ       KORNEA       KERATOKONUS       KORNEA DİSTROFİLERİ       TEKRARLAYAN KORNEA EROZYONU       ALERJİK KONJONKTİVİT

KERATOPLASTİ      HERPESKERATİTİ
 
 

Kuru Göz

Kuru göz, gözyaşı ve oküler (göz) yüzeyin multifaktöryel bir hastalığıdır. Gözyaşı yoğunluğunda artış ve göz yüzeyi enflamasyonu  kronik durumlarda birliktedir. Göz yaşı göz yüzeyinde hayati öneme sahiptir. Gözyaşı göz yüzeyinin nemlenmesi, beslenmesi, enfeksiyonlardan arınma ( hem yıkayarak uzaklaştırma hem antimikrobiyal etkisi ile), kornea saydamlığının ve bütünlüğünün devamı, ve  retina üzerine düşen görüntü kalitesinin sürdürülmesi için elzemdir. Gözyaşı salgısında azalma veya bileşenlerinin değişime uğraması gözdeki dengeyi buzar. Gözyaşı kalitesinde bozulma göz yüzeyinde enflamasyonu tetikler, bunun sonucunda göz yüzeyini zar şeklinde saran epitel hasarı oluşur. Epitel hasarı kendini noktasal dökülmelerle gösterir. Oluşan epitel hasarı sonucu sinir uçlarında açılma olmaktadır. Sinir uçlarının uyarılması gözde rahatsızlık hissi , sık göz kırpma ihtiyacı ve refleks yaşarmaya neden  olmaktadır.


Resim 1. Şiddetli kuru gözede yaygın epitel dökülmeleri ve punktat boyanmalar.
(Faik Oruçoğlu arşivinden)


Hastalığın sıklığı. Gözyaşı yetersizliği  günlük hayatımızın parçası olan çevresel faktörler sebebi ile her keste gelişebilir. Aralıksız bilgisayar kullanımı, uzun süreli klimaya maruz kalma, kafeinli içecekler sebebi ile toplumda herkeste gözyaşı yetersizliği görülebilir. Ayrıca bayan cinsiyet, sigara kullanımı, kontakt lens takma veya aşağıdaki tablodaki faktörlerden birine sahip olma bu riski kuvvetlendirecektir. Göz kuruluğu sıklığını belirleyen bir araştırma erişkin Amerika topluluğunun % %48’inin kuru göz belirtilerini zaman zaman yaşadıklarını göstermiştir. Kuru göz sendromu gibi kronik kuru göz sorunu olanların da sayıca fazla olduğu bilinmektedir. Amerikada (ABD) tahmin edilen kuru göz sendromlu hastalarının sayısı 20 milyondan fazladır. Göz muayenesi için başvuran her 4 hastanın birinde göz kuruluğu  tespit edildiği bildirilmiştir.

Kuru Göz Risk Faktörleri. Daha önce bahs edildiği gibi kuru göz yetersiz gözyaşı salgılanması, gözyaşının fazla buharlaşması veya anormal gözyaşı içeriği ile oluşmaktadır. Göz kuruluğunu ortaya çıkaran veya tetikleyen faktörler Tablo 1’de gösterilmiştir. Çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıkları da kuru gözü beraberinde getirmektedir. Az nem ve fazla hava akımı buharlaşma ile oluşan kaybı artırır. Klimalı ortamlar bu sebeple göz kuruluğu oluşturmada etkindirler. Uzun uçak yolculuklarıda benzer şekilde göz kuruluğu oluşturmaktadır. Bilgisayar kullanımı göz kırpma refleksini azaltarak göz kuruluğu oluşturur. Kafeinli içeçekler yene diüretik etkileri sebebi ile göz kuruluğu oluşturabilirler. Hava kirliliği ve sigara dumanıda göz kuruluğu oluşturmada etkindir.

Tablo 1: Gözyaşı Kuruluğu ile Bağlantılı Durumlar.

  1. Yaşlanma
  2. Menapoz
  3. Geçirilmiş göz ameliyyatları
  4. Kullanılan ilaçlar (ör: antihistaminikler, antidepresanlar, doğum kontrol hapları, diüretikler, vs)
  5. Otoimmun hastalıklar ( Romatoit artrit, Lupus, vs)
  6. Sistemik viral hastalıklar (ör: HIV, Hepatit C, vs)
  7. Allojenik kemik iliği veya kök hücre nakli yapılan hastalarda görülebilen Graft versus host hastalığı
  8. Kiprik dibi iltihapları
  9. Göz kapaklarının tam kapanmaması (Uyurken göz kapaklarında açıklık bulunması)
  1. Kadın cinsiyet
  2. Sigara kullanımı
  3. Oküler yüzey hastalıkları
  4. Sjögren sendromu
  5. Rosacea (Gül hastalığı)
  6. Gözyaşı salgı bezini tutan enflamatuar hastalıklar (ör: lenfoma, sarkoidoz,vs)
  7. Vitamin A yetersizliği
  8. Stevens-Johnson sendromu, Pemfigoid
  9. Yetersiz göz kırpma (Parkinson, Bells felci, bilgisayar kullanımı)
  10. Kontakt Lens
  11. Menapoz

 

Belirti ve Bulgular. Kuru gözün şiddetine göre hasta şikayeti değişmektedir. Bazen hastalarda her hangi bir şikayet olmaz ve rutin göz muayenesinde göz kuruluğu bulunur. Kornea cerrahisi geçiren hastalarda da başlanğıç dönemlerde hastalarda kuru göze bağlı şikayeti olmayabilir. Hastalar dah çok gözde kum veya yabancı cism hissi, yanma, batma, kuruluk hissi, yaşarma, kaşınma, ışık hassasiyeti, kızarıklık, sık kırpma isteği, çapaklanma, kontakt lensi tolere edememe şikayetleri ile başvuruyorlar.  Ayrıca gözlerde yorgunluk, klimadan etkilenme, bilgisayar kullanırken gözlerde acıma, araba kullanırken gözleri sık sık kırpma isteği kuru göze bağlı şikayetleri oluşturmaktadır. Bazı hastalar sigaralı ortama girdiklerinde gözlerinin çabuk etkilendiğini ifade ederler. Bazıları yüzlerini yıkayarak gözlerine su değdirdiklerinde rahatladıklarını belirtmekteler. Hekim muayenesi hikaye ile başlar ve çalışma ortamınız, meslek durumu, kullanılan ilaçlar, sigara kullanımı, kontakt lens uygulama, geçirilmiş göz ameliyatları ve hastalıklarınız sorgulanır.  Göz muayenesinde gözyaşının durumu ve göz yüzeyi değerlendirilir. Kapakların durumu, kirpik dipleri, gözyaşı menisküs seviyesi (gözyaşının kapakla göz arasında göllenmesi), konjonktivada skar ve boyanmalar ve korneada boyanmalar ve bozukluklar değerlendirilmeğe alınır.


Resim 2. Gözyaşı seviyesinde azalma (menisküs)
(Faik Oruçoğlu arşivinden)

Resim 3. Göazyaşı kırılma zamanında azalma
(Faik Oruçoğlu arşivinden)


Gözyaşı miktarı ve kalitesi hakkında bilgiler; Menisküs düzeyi, Gözyaşı kırılma zamanı, Schirmer testi ve Fluorescein boyanmalar  gibi testlerle ölçülür. Bu muayeneler sonucunda gözyaşı kuruluğu türü ve şiddeti belirlenir. Kuru göz muayenesinde gözyaşı seviyesin ve  gözyaşı film tabakası kırılma zamanında azalma, konjonktiva ve korneada noktasal boyanmalar ve filamentlere rastlamak mümkündür.


Resim 4 ve 5. Kuru göze ait epitelde dökülmeler
(Faik Oruçoğlu arşivinden)
   

Resim 6. Kuru göz olgusunda filamentler
(Faik Oruçoğlu arşivinden)


Tedavi. Kuru göz sendromu progresyon göstererek hasta şikayetleri yanında yapısal tahribatlara da yolaçabilmesi sebebi ile tedavinin düzenli şekilde planlanması gerekmektedir. Hastalığın seyrı kronik ve progressif (ilerleyici) olabileceği için uzun süreli tedavi planlanır. Kuru göz tedavisinde amaç bulgu ve belirtilerin azaltılması, görme fonksiyonlarının iyileştirilmesi veya korunması, yapısal tahribatın önlenmesi ve progresyonun durdurulmasıdır. Tedavi basamakları hastalığın şiddetine ve türüne göre göz hekimleri tarafından düzenlenir. Tedavinin ilk basamağı hastanın kuru göz konusunda eğitilmesidir. İkinci aşama ise çevre faktörlerinin ayarlanmasıdır. Üçüncü aşama ilaç tedavisidir. Genel şekilde kuru göz tedavisinde kullanılan yöntemler aşağıda belirtilmiştir.

Hastanın bilgilendirilmesi

Bilgisayar kullanımlarında kısa aralar verilmesi, bilgisayar kullanırken sık göz kırpma ve bilgisayar aralarında yüz yıkama.
Klimalı ortamlarda sürekli bulunmama
Daha fazla su tüketimi
Kafeinli içeçeklerden uzaklaşma
Sigara ve sigaralı ortamlardan uzaklaşma
Bol yeşillikli ve omega ağırlıklı diyet
Kontakt lens kullananların süreyi azaltması ve/veya kontakt lens değişimi
Kirpik dibi iltihabı olanlarda sıcak konmpres ve bebek şampuanı ile kirpik dibi temizliği
Sistemik ilaçların doktor eşliğinde kontrolu

Gözyaşı destek tedavisi

- Yapay gözyaşı damla, jel ve merhemleri. Kuru göz hastalığında geleneksel ve  temel tedavi seçeneğini oluşturur. Göz yüzeyinin nemlendirilmesi ve kayganlaştırılmasını sağlarlar. Sık kullanımlarda prezervan içermeyen tek doz damlalar tercih edilir.

- Otolog serum. Hastanın kendi kanının santrufuj edilmesi ile elde edilir. Sengin içeriğe sahiptir. Daha çok ağır göz kuruluğu olan hastalarda kullanılmaktadır

Antienflamatuar tedavi

- Siklosporin A. Topikal şekilde hazırlanmış %0.05 siklosporin (Restasis) doktorun önerdiği şekilde kulanılır. Uzun dönem tedavilerde gözyaşı salınımını artırır. En az 6 ay kullanılması önerilir.

-Kortikosteroidler. Genellikle düşük doz ve zayıf  topikal kortikosteroidler tercih edilir. Uzun dönem kullanımdan komplikasyonları sebebi ile kaçılır.

-Tetrasiklin/Doksosiklin. Antibiotik özelliği yanında antienflamatuar özellikleride bulunmaktadır. Özellikle kuru göze eşlik eden deri problemleri ve kirpik dibi iltihapları durumunda tercih edilir.

Diyet destek Tedavisi.

Omega 3 kapsülleri bu amaçla kullanılmaktadır. Kuru göz sendromunda olumlu etkileri gösterilmiştir.

Punktum tıkaçlar

Salgılanan gözyaşı göz yüzeyini ıslattıktan sonra gözün buruna yakın kısmında bulunan deliklerden (punktum) terk eder. Her gözde alt ve üstte birer adet delik bulunmaktadır (punktum). Punktumların tıkaçlarla kapatılması ile  gözyaşının gözü terk etmemesi ve gözde göllenmesi sağlanılır. Geçici ve kalıcı şekilde uygulanabilir.


Resim 7. Punktum tıkaç
(Faik Oruçoğlu arşivinden)

Bize Ulaşın


İsim

e-mail

Telefon

Mesajınız

 
 

takip edin :       

 
 

Göz hastalıkları konusunda hastaları bilgilendirme amaçlıdır.
Site içerisindeki bilgiler izinsiz kullanılamaz.